30 Temmuz 2012 Pazartesi

Cibalikapı Balıkçısı ve Rembetiko...

Oben’in bu akşam www.radionovo.com ‘da 20-23 arası rembetiko çalacağını duyunca, aklıma Balat’ın yıllar içinde klasiği haline gelmiş Cibalikapı Balıkçısı geldi.

Dışarıdan bakıldığında, Kadir Has Üniversitesi’nin duvarı ile diğer binaların arasına sıkışmış, küçücük, 3 katlı bu ahşap bina, içeride size sunacağı zevk konusunda pekte ipucu vermez. İçerisi, ahşap binayla uyumlu ahşam zemin, masa ve sandalyelerle o eski Türk filmlerinde görmeye alıştığımız klasik meyhaneler gibidir. İnce bir salaşlık tülüyle örtülmüş hissi verse de, saatler ilerledikçe müşterilerin camlardan taşan kahkahaları mekanın esasında ne kadar sevildiğinin ve tercih edildiğinin göstergesi. Camlar açıldığında direkt Haliç’in içindesiniz. Hele ki üçüncü kattaki manzara muhteşem, Hasköy’den, tarihi Galata kulesi’ne, Topkapı Sarayı’na uzanan nefis bir panaroma…

İşin lezzet bölümüne gelirsek, iddia ediyorum ki, Cibalikapı Balıkçısı, İstanbul’un en özel ve en güzel balık mezelerine sahip.

Masaya oturduğunuzda önünüze gelen örnek tepsideki meze ve otların hiçbir tanesi sıradan değil. Normalde ancak Ege’deki balıkçılarda görebileceğiniz, mevsimine göre değişen, Kaya Koruğu, Şevketi Bostan, Radika veya Deniz Börülcesi gibi otlar, Saraylı, Cibalikapı Usulü Girit Ezme, Kurutulmuş Domates Sarması, Kopsiya, Mezgit Sarma, Zeytin Dolması gibi mezeler... Ara sıcak olarak gelen bir permesanlı midye var ki, hani anlatmak için kelimelerim kifayetsiz... Balık üstüne bir kez Bodrum’da yiyip sonrasında burada geliştirdikleri, başka hiçbir yerde yiyemeyeceğiniz enginar tatlısı ve helvayı meyveyle karıştırıp fırınladıkları Cibalikapı tatlısı... Yemek üstüne ise kahvenizle beraber ev yapımı Satsuma, Vişne veya Nar likörü.

Cibalikapı Balıkçısı’nın yıllardır değişmeyen bir geleneği ise, fonda devamlı rembetiko çalmaları ve denk gelirseniz size çıkışta bir cd hediye etmeleri.

Sanırım geçen senenin sonunda, mekanın ortaklarından Behzat Şahin, “Tariflerimizi deneyip kullanmanızda bizce bir sakınca yok!” diyerek, mekanın neredeyse tüm tariflerini içeren “Cibalikapı Balıkçısı’ndan” isimli bir kitap çıkarttı. Başlangıçtan sona kadar menünün tüm alternatiflerinin detaylıca verildiği kitapta, peynirden zeytinyağına, manavdan balıkçıya tedarikçileriyle de röportajlar mevcut. Resimlerini Moda’daki şubenin arkasında kendi kurduğu düzenekle çeken Behzat Şahin, bu yüzden onları ‘organik’ olarak tanımlamış. Kitabın bonusu ise, elbetteki beraberinde hediye ettikleri rembetiko CD’si. Bence bu kitap, hayatımda gördüğüm en komplekssiz paylaşım.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates