10 Ekim 2012 Çarşamba

W./E.



Bir adam ve bir kadın... Amerikalı kadın genç yaşta yaptığı ilk evliliğinde, sarhoş kocasından şiddetli eziyet görüyor ve hamileyken karnına aldığı darbeyle çocuğunu kaybediyor. İkinci evliliği sırasında da, kocası sayesinde girdiği sosyetede adamla tanışıyor. Evli ama kocasından başka adama aşık bir kadındır artık. İngiliz adamsa, çook popüler, genç bir bekardır. Ana dili gibi almanca, iyi derecede fransızca ve ispanyolca konuşur. Yıllar içinde hayatına farklı kadınlar girmiş olsa da mutluluğu ve aşkı, evli bir amerikalı kadında bulur.

Böyle anlatınca, biraz acılı ama pekte romantik bir aşk hikayesi gibi gözüken öykünün, adamın İngiltere Veliaht Prensi VIII: Edward olması sebebiyle bambaşka bir açısı var aslında. Çünkü baba aniden ölünce taht sırasındaki Edward, kral ilan ediliyor. Ancak ingiliz halkı ve parlamento, Kral’ın ikinci kocasından da bu esnada boşanan dul bir Amerikalı ile evlenmesini asla onaylamıyor. Bunun üzerine Edward, aşık olduğu kadınla birlikte olamadıktan sonra kral olmanın bir önemi olmadığını ifade ettiği müthiş konuşmasını yaparak, sadece 325 günlük krallıktan sonra, 11 Aralık 1936’da görevinden istifa ediyor. Hatırlarsınız sonrasını da iki sene önce oskar alan “King’s Speech” filminde izlemiştik.

W./ E., Film Ekimi kapsamında izleme fırsatı bulduğum, yukarıdaki hikayenin, şaşırtıcı ama, Madonna tarafından, sinamaya aktarılmış hali. İsim de, Wallis ve Edward’ın baş harflerinden oluşuyor.

İsmi, annesi tarafından, Wallis Simpson’u anmak için, “Wallis” konmuş, bir taraftan kötü bir evliliği sürdürmeye çalışırken, bir taraftan da kocasının tüm karşı çıkmalarına rağmen çocuk sahibi olmaya uğraşan bir kadının, Sothby’s’de düzenlenecek Wallis ve Edward’ın eşyalarından oluşan müzayedeye gidip gelirken, her bir parçada karşımıza çıkan o günlere ait başka bir sahneyle paralel kurgulanan hayatını anlatıyor film.

Bence filmin en önemli özelliği, anlatım içinde olayı günümüzle çok başarılı bir şekilde kurgulamasının yanında, herkesin bildiği, “Sevdiği kadın için tahtı bırakan Kral” söyleminin dışında bir noktaya taşıması  ve “Peki bu esnada “Kadın” nelerden vazgeçti veya nelere göğüs germek zorunda kaldı?” sorusunu çok güzel bir şekilde sorması ve biraz da anlatması.

Her ne kadar filmin IMDB Puanı düşük olsa da, seyreden grup olarak hepimiz gerek kurguyu, gerek oyunculukları, gerekse de bakış açısını çok beğendik.





0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates