Bilen bilir "Harlan Coben" keşfetmiş olmaktan gurur duyduğum yazarların arasında ilk 5'te yer alır. 3 tane kitabı Babıali Kültür Yayıncılığı tarafından yayımlanmıştı, devamı gelmeyince biz de diğerlerini orijinalinden okumaya başlamıştık. Kitap boyunca milyonlarca düğüm atıp, kitabın sonunda da hiç sıkılmadan o düğümleri, hiçbir mantık sorgulamasına gerek bırakmayacak ustalıkta, çözen bir yazar Coben.
Geçen hafta, sanırım çarşamba günü akşamüstü 5 sularında, tam işlerimi tamamlamış, hafiften sörf yapmaya başlamıştım ki, Ideefixe'in yeni gelenlerinde Harlan Coben'in son kitabının türkçe olarak yayımlandığını fark ederek ufak çaplı bir çılgınlık yaşadım.
Anında çığlıklar atarak Miniş'i aradım. Perşembe günü Remzi'ye gitmemiz gerektiğini ve sebebini anlattım. O, tabii biraz da yaşının verdiği olgunlukla, önce beni biraz sakinleştirdi, sonra kitabı, %40 gibi dehşet bir indirimle satan Ideefixe'ten almam konusunda ikna etti. Dükkanda bizim bölüme yeni başlayıp, karşımda oturma şanssızlığını yaşamakta olan Çekirge ise, bu süreçte son derece şaşkın beni izliyordu.
Anında çığlıklar atarak Miniş'i aradım. Perşembe günü Remzi'ye gitmemiz gerektiğini ve sebebini anlattım. O, tabii biraz da yaşının verdiği olgunlukla, önce beni biraz sakinleştirdi, sonra kitabı, %40 gibi dehşet bir indirimle satan Ideefixe'ten almam konusunda ikna etti. Dükkanda bizim bölüme yeni başlayıp, karşımda oturma şanssızlığını yaşamakta olan Çekirge ise, bu süreçte son derece şaşkın beni izliyordu.
Neyse, ben söz dinleyerek siparişimi internet üzerinden verdim ve kendisine pazartesi günü kavuştum. Elime geçtiğinde ufaktan sayfalarını karıştırıp, üzerine adımı ve aldığım tarihi yazarken Çekirge, "Bir haftada okuyabilir misin?" diye sordu. Ben kaşımı kaldırıp bakınca da "Tamam belki abarttım, hadi 2 hafta diyelim" dedi. "Eğer sararsa, maksimum 3 gün" dedim. Bugün, yani 2 gün sonra, kitabı bitirmiş ve detayları aktarmak üzere buradayım.
Coben'in bundan önceki kitabını (The Woods), orijinalinden ve gerçekten çok ama çok keyif alarak okumuştuk. Ancak itiraf etmem gerekiyor ki, Asla Vazgeçme, bence bir iki basamak daha altta bir kitap olmuş. Tarz yine Coben tarzı, anlatım yine çok bildik ama sanki konusu, dolayısıyla da kurgu biraz zorlama olmuş gibi geldi bana.
Çocuklarınındaki değişiklik yüzünden endişelenen ve onu takip etmeye başlayan bir anne - baba, intihar eden bir arkadaş, organ nakli için uygun verici bekleyen bir çocuk, sonrası düşünülmeden yapılmış hareketler, verilmiş sözler, çatırdayan ilişkiler... İşte kitabın özü...
Ben, bazı yazarlara yürekten bağlı olduğum ve ürettiği her eseri okumayı sevdiğim için, bunun da yanına bir artı koyup kitaplığımdaki yerine kaldıracağım ama ilk defa Coben okuyacaksanız Kimseye Söyleme, Başka Şansın Yok ve Karanlık Fotoğraf'tan başlamanızı öneririm.
0 yorum:
Yorum Gönder