Geçen hafta dükkanın yıllık kıdem ödül töreninin Adana ayağını gerçekleştirdik. Aynı günlerde de Altın Koza Film Festivali varmış ve neredeyse tüm Yeşilçam kadrosuyla aynı oteldeydik. En nihayetinde onlar da bizim gibi ama televizyondan veya perdeden seyrettiğin bir kişiyi kendi kurumsal kimliği ile görmek enteresandı, hele böyle yüksek dozda.
Bence;
* Rutkay Aziz ve Ediz Hun hala çok yakışıklı.
* Derya Alabora çok rahat ve sevimli. Ayağında şıpıdık terlikleri, üzerinde belki de pazardan alınmış penyesiyle devamlı ropörtaj verdi durdu. Jüri başkanıymış.
* Lale Mansur'un sesi bana çok itici geldiği için sevmem. Ama lobide otururken görmezden gelme şansınız yoktu. Dekolte V'si neredeyse diyaframına kadar açık bulüzünün altına öyle bir çamaşır giyip, göğüslerini sıkıştırıp ön plana çıkartmıştı ki, çevresindekiler başka şeye konsantre olmakta güçlük çekiyordu.
* Selda Alkor sanki biraz çökmüş gibiydi ama hala çok zarif ve hoştu.
* Hüseyin Avni Danyal, Kurtlar Vadisi'ndeki Bulut karakterinde olduğundan çok daha çekiciydi. Hele sabah kahvaltıdaki pis sakallı, keten gömlekli hali ile.
* Arif Erkin Güzelbeyoğlu (Memik Dede), Cihat Tamer ve genelde birlikte vakit geçirdikleri, simalarını çok iyi bildiğim ancak isimlerini çıkartamadığım, karakter oyuncuları çok sıcak ve samimiydiler. İsteyen kimseyi kırmayıp fotoğraf çektirdiler, sohbet ettiler.
* Mahsun Kırmızıgül evin yaramaz ve huysuz çocuğu modundaydı. Somurtuk, ukala bir suratla dolatı hep. Zaten sonra ödül alamadı diye protesto edip ayrılmış törenden.
* Yalçın Dümer niye oradaydı bilmiyorum ama havasını göreseniz geçen oskarı o aldı sanırdınız.
* Meral Okay, başlı başına bir karizmaydı. Bu kadar kompleksiz, bu kadar mı özgüvenli olur insan.
* Ezel Akay, aynı göründüğü gibiydi. Farklı bir enerjisi var o adamın.
* Tomris Oğuzalp, malesef çok yaşlanmış ve sanki ciddi bir de rahatsızlığı var gibiydi.
0 yorum:
Yorum Gönder