7 Temmuz 2009 Salı

Deniz Seki Sorunsalı...

Hiç haddime düşmediği halde, uzaktan izleyerek üzüldüğüm bazı insanlar vardır. Altyapısızlık veya geçmişten gelen arazları mevcut pozisyonlarını hazım sorunu yaratır ve arka arkaya skandallarını takip etmeye başlarız. Hemen aklıma gelen iki isim Deniz Akkaya ve Yasemin Kozanoğlu.

Bir başkası da, son günlerde Ayşe Arman'la yaptığı röportaj ile gündeme gelen Deniz Seki. 1995'te birinci olduğu Pop Show'dan beri müzik dünyasının içinde. Başlarda güzel müzik yapıyordu. Sonrasında belki de kendini yenileyememenin getirdiği baskıyla kendisini buralara getiren süreç başladı.


24 Şubat'tan beri kokain kullanmak ve satmaktan tutuklu. Hatta olayın içinde bir de çete durumu var. 1Ekim'de mahkemeye çıkması, büyük ihtimalle de tutuksuz yargılanmasına karar verilmesi bekleniyor. Süren tartışma, tutuklu bulunduğu sürenin haksız olduğu, bunun hesabını kimin vereceği yönünde. Yani Deniz Seki şu anda bir nevi mağdur!

Tutukluluğun ilk günlerinde ailesi bağımlılık tedavisi görmesi için hastaneye yatırılması gerektiği yolunda başvuruda bulunmuştu, şimdilerde bu konuyla ilgili bir durum yok gibi görünüyor.

Konuyla ilgili başta Hıncal Uluç olmak üzere bir sürü kişi yazı yazdı. Hatta Hıncal Uluç, konuyu yine kokain bağımlısı olan, futbol gibi geniş kitleleri hedefleyen ve rol modellerinin ön plana çıktığı bir spor dalında tekrar Fenerbahçe'nin başına gelen Daum'a getirmiş, "o Türkiye'de çalışma lisansı alabiliyor, Deniz Seki sadece kullanmaktan bu kadar süredir içeride" demişti.

Tüm bunları birleştirdiğinizde sanırsınız ki, eski Türk filmlerindeki gibi, masum genç kız, kötü adam tarafından zorla alıkonuldu, kötü yola düştü, zorla uyuşturucuya alıştırıldı, falan filan.

Belki yargılama sürecinin gecikmesi ile ilgili bir sorun var gerçekten ama ne profösörler, bilim adamları daha suçlarının bile ne olduğunu bilmeden iki yılı aşkın süredir cezaevinde. Zavallı aç çocuklar ekmek çaldıkları için içeride, ne vergi kaçakçıları, o kullanılan uyuşturucunun ticaretini yapan insanlar dışarıda.

Ayrıca Ayşe Arman'ın accayip dramatik şekilde anlattığı tecrit edilmiş cezaevi ortamı, sırf Deniz'in değil, tüm tutukluların gerçeği. Ayrıca normal şartlarda olması gereken de birşey.

Yani kısaca, Deniz Seki'nin yaşadığı süreçte yanlışlıklar bile olsa, esas suçu sanki çok da sıradan bişeymiş, o esasında bir kader mahkumuymuş durumunun yaratılmasından çok rahatsızım. Öyle bir durum var ki, sanırsınız tahliye edildiği gün kutlamalar falan düzenlenecek, "Adalet yerini buldu!" diye manşetler atılacak. Yuh yani...

Ben bu durumdan rahatsız oldum, sizlerle de paylaşmak istedim, olay bundan ibarettir.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates