15 Mayıs 2008 Perşembe

Improbable - Olasılıksız...

Pek de memnun olmadığım halde, yıllar içinde gelişen bir huyum var. Bişey (özellikle de kitap) çok popüler olmuşsa ve sormadığım halde, illaki oku diye dayatmaya maruz kalıyorsam, genelde beni itiyor. Bunun üniversite zamanlarımdan örneği, Patrick Süskind'in "Koku" sudur. Kitabı defalarca elime alıp, bir türlü konsantre olamayıp bırakmışımdır. Aradan yıllar geçip, hayran veya "farkında" kitlesi azalıp da, kimseciklerden duymamaya başladığımda, yine bir taşınma sonrasında kütüphanemi yerleştirirken bulmuş ve büyük keyifle okumuştum. Filminin de gelmiş geçmiş en zor ve en başarılı uyarlamalardan biri olduğunu da eklemeden geçemeyeceğim.

Adam Fawer'in "Improbable - Olasılıksız" isimli kitabına karşı da uzun süre aynı duyguları besledim. Kitap 2006 Nisan'ında çıkmış, benim okuduğum 18. baskı düşünün yani.

Kitap güzel kurgulanmış, içeriği zaman zaman derse dönen matematik kuramların anlatımıyla desteklenmiş, sürükleyici bir macera. "Hayatta tesadüf diye birşey yoktur ve eğer mevcut tüm etkenleri hesaplayabilsek, herşeyi tahmin edebilir - veya görebiliriz" fikri üzerine bina edilmiş tüm kurgu. Bu matematik gerçeklerle de oldukça güzel desteklenmiş. Hatta bir yerde ölümden sonra hayat olma olasılığı ne kadar düşük olursa olsun, Allah - Tanrı inancının getirisinin aksi davranıştan daha fazla olduğu matematiksel olarak ispatlanmış.

Olasılıksız, Adam Fawer'in ilk kitabı. Hayat hikayesi tam bir "yüreğinin götürdüğü yere git" örneği. Kitapta verdiği detaylardan da tahmin edebileceğiniz üzere ekonomi okumuş, üzerine istatistik masterı yapmış. About.com'un COO'luğunu sürdürürken kolejden eski bir arkadaşının göğüs kanseri olduğu haberini almış. Babasını da 49 yaşında aynı hastalıktan kaybettiği için bu onu çok etkilemiş ve sevmediği işi bırakıp, çocukluk hayalini gerçekleştirip, yazar olmaya karar vermiş. O arada kanser olan arkadaşı da aynı hayali paylaştığını söyleyince birlikte çalışmaya başlamışlar. Arkadaşı kitabının tanıtım partisinden 1 hafta sonra, hayini gerçekleştirmiş olarak, hayatını kaybetmiş. Aynı dönemde de Fawer ilk kitabının yayın haklarını HarperCollins'e satmış. Tüm bu hikayeyi kendi kaleminden anlattığı M.J Rose'un Backstage isimli blogundaki yazısını şöyle bitirmiş Fawer, "Stephanie'den öğrendiğim en önemli şey, her zaman sevdiğin şeyi yapmalısın, çünkü geriye ne kadar zamanın kaldığını bilmiyorsun."

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates