Kafama uyan, türünü sevdiğim tüm filmleri, mümkün olduğunca kaçırmadan seyretmeye çalışıyorum. Son dönemde seyrettiğim 2 filmden özellikle çok etkilendim. August Rush (Kalbini Dinle) ve The Kite Runner (Uçurtma Avcısı). Kendinizi 2 saatliğine günlük hayatın karmaşasından soyutlamak isterseniz, bu iki filmi özellikle tavsiye ederim.
Çok duygusal, insanın içine işleyen bir film. Bir Rock yıldızı ile çellistin birlikte geçirdikleri gece sonrasında 11 sene birbirlerini hiç gör - e-memesi ve o esnada müziğin içinde anne ve babasını arayan, üstün yetenekli, dünya tatlısı bir çocuk...
Filmin müziklerine ve The Tudors'da VIII.Henry'i de oynayan Jonathan Rhys Meyers'a özellikle dikkat. Yine 2007 yılından Richard Gere ile Av Partisi'nde başrolü paylaşan Terrence (Dashon) Howard ve son dönemde birbirinden oldukça farklı rollerle karşımıza çıkan Robin Williams, filmin diğer dikkat çeken oyuncuları.
Afgan yazar Khaled Hosseini’nin(Halit Hüseyni) aynı adlı çok satan romanından uyarlanan “Uçurtma Avcısı-The Kite Runner”da ise, uzun yıllardır Kaliforniya’da yaşayan Amir adlı bir Afgan göçmeninin, çocukluk arkadaşı Hasan’ın oğlunun başının dertte olduğunu öğrendikten sonra ona yardımcı olmak için Taliban yönetiminin kontrolündeki anavatanına geri dönüşünün çarpıcı öyküsü anlatılıyor.
Kaliforniya’da yaşayan Amir, Afganistan’a Taliban rejiminin hakim olmasından sonra Amerika’ya göç eden Kabil’li zengin bir tüccar ailenin oğludur. Kabil’de geçen çocukluk yılları sırasında evin hizmetçisinin oğlu Hasan ile çok sağlam dostluk bağları kurmuştur. Ancak bir uçurtma yarışı sırasında Hasan’ın başına gelen olayda ona yardım edebileceği halde ona sırtını dönerek en sevdiği arkadaşına ihanet etmiştir. Aradan geçen uzun yıllar boyunca bu ihaneti ve suçluluk duygusu hiç aklından çıkmaz. Yıllar sonra Hasan ve karısının Taliban tarafından öldürüldüğü haberini alır. Bunun üzerine bir zamanlar ihanet ettiği çocukluk arkadaşının başı dertte olan oğlunu bulmak ve onun hayatını kurtarmak için Taliban yönetiminin kontrolündeki Afganistan’a geri döner.
Filmin yönetmenliğini, şu aralara Digiturk'te de sıkça yayımlanan, “Finding Neverland”den tanıdığımız Marc Forster üstlenmiş. Senaryoyu ise, “25th Hour”daki çalışmasından tanıdığımız David Benioff ile Khaled Hosseini beraber yazmışlar.
Kitabı geçtiğimiz günlerde uğradığımda Remzi'de görmüş fakat filmini seyredeceğim için almamıştım. Ne büyük bir hata...!!! Hemen telafi edilmeli :))
0 yorum:
Yorum Gönder