11 Şubat 2013 Pazartesi

Katilcilik / Kumbaracı50...


 
Katilcilik, Kumbaracı50’yi kuran ana ekibin, bu seneki taze oyunu.

Yiğit Sertdemir’in yazıp, yönettiği, dekor tasarımında imzasının da bulunduğu oyunda, ‘Altıdan Sonra Tiyatro’ ekibinden Aslı Can Kortan, Gülhan Kadim, Şirin Keskin, Ebru Gözdaşoğlu, Seda Özen Yürük, Erkan Kortan, Yaman Ömer Erzurumlu, Onur Tuna, İhsan Dehmen ve Seyfi Erol rol alıyor. Müziklerini Onur Kahraman, kostüm tasarımını Candan Seda Yalım Balaban, ışık tasarımını İsmail Sağır ve fotoğraflarını Sevgi Can’ın üstlendiği ‘Katilcilik’, yıllar içinde kişileri ele geçiren sanal canavarın, farkında olamadan üzerimizde yarattığı etkileri / içimizden çıkarttıklarını, tokat şeklinde yüzümüze çarpıyor. Ve herşey, sanal ortamda tanışan üç kadının, buluştukları gece, “Gerçek mi, Cesaret mi?” oyunu oynamaya karar vermesiyle başlıyor...

Yenicene verdiği ropörtajların birinde Yiğit Sertdemir oyunu şöyle anlatmış: “Katilcilik, internet üzerinden tanışan üç kadın üzerinden gidiyor. 2000’lerin ortasında ‘msn’ daha yeni yeni sıçrama yapmıştı... O zamanlar, sosyal ağ platformunda (msn) edebiyat-felsefe odaları vardı, nick name’lerle söyleşilerin yapıldığı. Ben de iki farklı kişi ile tanıştım bu odaların birinde; kadın ve erkek. Edebiyat üzerine ciddi ciddi sohbetler yaptık. Bir gün, İzmir-Buca’ya ailemi ziyarete gitmiştim. Buraya kadar gelmişken görüşelim dedik. Ve beni evlerine davet ettiler. Eve gittim ve bu iki insanın abla – kardeş olduğunu öğrendim... Şimdi gözümün önüne gelen figürler; karanlık iki tip. Bomboş ev, yer yastığından başka salonda hiçbir şey yok. Ev, tren istasyonu yanındaydı ve tren geçtiğinde sallanan ve bozulan sessizlik hali, hâlâ aklımda kalan. Fakat yanlış algılanmasın, ikisi de entelektüel tiplerdi; evet, tuhaf ve acımasız gibiydiler ya da sonradan bakınca fotoğraf öyle görünüyor.

İstanbul’a döneceğimden, evden ayrıldım… Yani orada hissettiğim; o garip bakışmalardan sonra bunlar beni öldürebilirdi, oldu. Ben, üçüncü kişiydim. İki kardeş var ve ötekisi de yani ben de avım diye düşündüm.”

Oyunun bizce en etkileyici bölümü, farklı zaman dilimlerinde bir ileri bir geri giden kurgusu ve bu kurgunun Kumbaracı50 sahnesinde, muhteşem bir dekorla hayata geçirilişi. Hele ki oda! Onun mekanda ortaya çıkışı ve kayboluşu, ışık ve sesle yaratılan derinlik duygusu, müthiş.

Oyundan çıkınca düşünmeye başlıyorsunuz... Gerçekler, filifu, yalanlar, filifu, hırslarımız, filifu, altbenlik, filifu, ölüm, filifuuuu...

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates