25 Ocak 2013 Cuma

Nemesis / Jo Nesbo...


 
Nordik yazarların kitaplarını okumak, bizim gibi Amerikan veya Anglasakson kültürlere alışık okur kitlesi için biraz zordur. Çünkü ne isimler, ne lokasyonlar, ne de kaligrafi tanıdık olmadığı için, okurken süreci takip etmek oldukça zor olur. İşte bu yüzden, Nordik cevherler bizim entellektüel piyasaya pek giremedi yakın zamana kadar.

Bu kuralı ilk bozan, Ejderha Dözmeli Kız serisi ile, Steig Larsson oldu. Eğer ölmemiş olsaydı da, gerçekten çok  daha iyi işler çıkartabilecek bir yetenekti. Geçtiğimiz ayda,  dünya çapında 15 milyondan fazla satan Jo Nesbo’nun ilk kitabı çevrildi tükçeye. Ve görünen o ki Larsson’un araladığı kapı, Nesbo ile sonuna kadar açıldı. Dolayısıyla da devamının geleceğini bekleyebiliriz.

Jo Nesbo’nun dilimize çevrilen ve geçtiğimiz ay yayımlanan kitabı Nemesis, esasında, Nesbo’nun yarattığı Harry Hole karakterinin maceralarını içeren, şimdiye kadar, 9 kitaplık serinin 4. kitabı. Yani biz mevzuya biraz ortasından daldık. Twitter’da Doğan Kitap’a bunun sebebini sorduğumda, “Yurtdışında çalıştıkları ajansın bu kitaptan başlamalarını önerdiğini ve onların her daim en iyi kitapları yayınladıklarını” söylediler. Halbuki bence esas sebep, ilk 3 kitabın henüz Amerika’da da yayınlanmamış olması, yani lisans problemi.

1960 doğumlu Nesbo, ekonomi ve işletme okumuş. 9 kitaplık Harry Hole serisinin ilk kitabı olan “The Bat – Yarasa”yı ise, 1997 yılında yazmış. Nemesis ise, 2002’den. Yani 10 yıl gecikme ile elimizde.

Oldukça kendine has bir dili ve anlatım şekli var Nesbo’nun. Açıkçası alışana kadar belli noktaların üzerinden 1-2 defa geçmek gerekebiliyor ama kitap o kadar zekice kurgulanmış ki, finale geldiğinizde, ağzınız açık, beyniniz şaşkınlık içinde kalıyor.

Bir banka soygunu sahnesiyle açılan Nemesis, iç içe farklı 2-3 hikaye ve geçmiş ve geleceğe çokça gönderme içeriyor. Dolayısıyla, 4. kitaptan seriye başlasanız bile, ilk 3 kitaptan süre gelen ana hikayeyi yakalayabiliyorsunuz ancak bu sefer de detayları da merak etmeye başlıyorsunuz.

Ben, son dönemde pek rastlamadığım kalite ve zekadaki bu kitabı size şiddetle tavsiye ederken, dipsomanik kimliğim ön plana çıktığı için, The Bat’i okumaya başladım bile. Bakalım hayat Harry Hole için nasıl başlamış ve bugüne kadar gelmiş.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates