1 Nisan 2013 Pazartesi

"Katar"... Cana Can Katar...


 
Hani derler ya; ”İşim gereği bla bla bla”, işte o hesap ben de işim gereği, normalde seyahat listemizin üst sıralarında yer almayacak ülke ve şehirlere gidiyorum. İnanın bundan da çok mutluyum. Yoksa ne zaman görürdüm, Bakü’yü, Doha’yı, Rabat veya Tanca’yı...

Çok kısa süre önce, 5 yıl aradan sonra bir kez daha, Doha’daydım. Bildiğiniz gibi Doha, Katar’ın başkenti.

Arap Yarımadası'nın doğusunda, 11.521 km2’lik yüzölçümüyle küçük bir ülke konumunda olan Katar, 400 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kaldıktan sonra 20. yüzyıl başlarında İngiliz sömürgesi haline gelmiş. 1971’de İngiltere’den bağımsızlığını ilan eden 800 bin nüfuslu bu küçük Arap ülkesinin petrol ve zengin doğalgaz kaynakları bulunmadan önce en büyük geçim kaynağı balıkçılıkmış. Şu anda ise Katar, dünyanın doğalgaz rezervleri itibariyle en şanslı ülkelerinden biri sayılıyor ve sahip olduğu 25.7 trilyon metreküp hacmindeki kanıtlanmış doğalgaz rezervi ile, dünyadaki doğalgaz rezervinin yüzde 15'ini elinde bulunduruyor.

Bugünkü sosyal refahını, sahip olduğu petrol ve doğalgaz rezervlerine borçlu olan Katar’da kaydedilen bu değişim, ülkedeki yaşam standardının yükselmesini sağlamış. Tüketim maddelerinin hemen tamamı dışarıdan temin edilen Katar’da nüfusun çoğunluğu petrol sektöründe çalışıyor. Geri kalan kısım ise, geçimini halen büyük ölçüde balıkçılıkla sağlıyor. İşgücünün ancak yüzde 2’sinin tarım sektöründe çalıştığı ülkede, kişi başına düşen gelir 67 bin dolar civarında. Giderek yükselen refah seviyesinden dolayı Katar bugün Ortadoğu bölgesinde bir çekim merkezi haline gelmiş durumda. Ülkede yaşayan toplam nüfusun sadece 200 binini Katarlılar oluşturuyor. Ülkenin diğer vatandaşları ise Araplar, Hintliler, Pakistanlılar ve İranlılar.

Ülkenin, Basra Körfezi’nin kenarında, yaklaşık 1.500.000 nüfuslu başkenti Doha ise, 1825’te Al Bidda ismiyle kurulmuş, sonrasında ismi Arapça’da “büyük ağaç” anlamına gelen Doha olarak değiştirilmiş. Eskiden basit bir köy görünümünde olan başkent Doha, bugün yüksek gökdelenler, lüks oteller, alışveriş merkezleri ve modern yapılarıyla göz kamaştırıyor. Şu anda başkent olmasının yanında Üükenin ticari ve kültürel merkezi de olan Doha, Ortadoğu’nun en rahat ve en iyi planlanmış şehirleri arasında yer alıyor.

Ben 5 yıl önce gittiğimde ufak ufak başlamış olan şehri yeniden yapılandırıp, bambaşka bir boyuta taşıyalım hareketi, meyvelerini fazlasıyla vermiş. Şehirdeki binaların mimari projeleri bizzat Emir tarafından onaylanıyormuş ve çoğu abartısız birer sanat şaheseri.

 
Dubai ile girdiği, batıya adaptasyon ve markalaşma yarışında, pilot şehir olarak seçtiği Doha ile, son dönemde atağa kalkan, 15. Asya Oyunları, ATP Tenis Turnuvası ve Moto GP gibi birçok uluslararası spor organizasyonuna da ev sahipliği yapan Katar, bildiğiniz gibi 2022 Dünya Kupasına’da ev sahipliği yapacak ve o güne kadar tamamlanacak 15’in üzerindeki stadyumun hepsinde, dışarıdaki sıcaklık mevsim itibariyle 40 dereceler civarında olacakken, 22 derecede sabit sıcaklık vaad ederlerken, bazılarını da turnuva sonrasında demonte edip ihtiyacı olan Afrika ülkelerine hibe etmeyi öngörüyor.

Arabistan yarımadasında, Suudi Arabistan’ın baskısı altında olmasına rağmen Doha’da hayat çok laik. Kadınlar için örtünme zorunluluğu yok, namaz saatlerinde dükkanlar tatil olmuyor, içki de her yerde serbest.

Gerek tekstil, gerekse yemek sektöründeki uluslararası zincirlerin bir çoğu Doha’da mevcut. Mutfak olarak Arap, özellikle de Lübnan etkisi ağırlıklı olarak hissedilse de, yakın zamana kadar gelirlerini balıkçılıktan sağladıklarından olsa gerek, mutfaklarında deniz ürünlerinin de ayrı bir yeri var. Özellikle levrekle aynı familyada bulunan, “Hammur” isimliği balığı, çeşitli soslarla harmanlayıp farklı lezzetler yaratıyorlar.

Her ne kadar ülkeyi batıya entegre etmeye çalışıyorlarsa da, haftalık tatilleri hala Cuma günü. Dolayısıyla, Doha şehir merkezi ve ona giden tüm yollar Perşembe akşamı kilit.
 
İçinde 4-5 tane büyük ölçekli ve modern alışveriş merkezi bulunduran Doha’nın oryantal alışveriş merkezi ise Souq Waqif. Bizim Mısır Çarşısı’nın bir versiyonu diyebiliriz. Birbirini kesen sokakların içi, baharat, tekstil, yedek parça veya hediyelik eşya vs. satan dükkanlarla dolu. Şehirdeki modernleşmeden, İran Pazarı’da denen Souq Waqıf’ta nasibini almış ve dükkanlar aynı bizim Kapalıçarşı’daki gibi, sanat galerisi, modern cafe veya niş restoranta dönüştürülmeye başlanmış.

 
Oryx(çöl keçisi), aynı zamanda ulusal bir sembol ancak hediyelik bişeyler almaya kalktığınızda illaki de figür olarak deve J

 
Son olarak, THY, Qatar Airways ve Emirates (aktarmalı olarak) her gün İstanbul’dan Doha’ya uçuyor. Doha’nın belki turistik bir değeri olmayacağını düşünüyor olabilirsiniz ama ev sahipliği yaptığı etkinlikleri, son derece modern otel ve restorantları, mimari şaheser binaları, Korniş’i ve Mathaf’ı (modern sanat müzesi), Dubai’deki The Palm’ın karşılığında 2004’te inşa etmeye başladıklar The Pearl’leri, muhteşem deniz ve deniz ürünleri, çok iddialı bir şekilde hazırlandıkları 2022 Dünya Kupası Organizasyonu ile Doha size bunun aksini kanıtlamaya kararlı.

0 yorum:

Blog Widget by LinkWithin

Etiketlerim..

...

"Hayat, özellikle, yazılanları okumak, çekilenleri seyretmek ve tabii ki pişirilenleri yemek için çok kısa, biraz koşmak lazım... "
myspace graphics

Free Counters

Hayatın İçinden...

 

Divitim... | Creative Commons Attribution- Noncommercial License | Dandy Dandilion Designed by Simply Fabulous Blogger Templates