7 günlük, “Ballı – Kanlı” bir
rotada, toplamı otobüsle 1.850 km süren, seyahatimin ilk duraklarındandı Üsküp.
Küçücük, modernle eskinin bir arada olduğu, son dönemde kendine bir kimlik
yaratmaya çalışan, Vardar Nehri’nin ikiye ayırdığı bi şehir.
Tarihçesi elbette bize dokunuyor.
Yıldırım Beyezıd'in 1392'de fethettiği ve 522 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Makedonya’nın
başkenti Üsküp.
Makedonların "Kamen Most /
Stone Brige" dediği, 2. Murat’ın yaptırdığı, Vardar nehrinin üzerindeki
taş köprü, şehrin iki yakasını sanki iki farklı medeniyeti birbirine bağlar
gibi duruyor. Nehrin kuzeyi türk/müslüman kısım, güneyi ise hristiyan kısım
olarak anılıyor.
Köprünün bir tarafı, kalesi, “Baş
Çarşı”sı, camileri, arnavut kaldırımlı sokakları ile bakımlı bir orta anadolu
şehrine benziyor.
Diğer tarafa geçtiğinizde ise,
geniş caddeler, modern binalar, nehir kenarı cafeleri ve meydanlar karşılıyor
sizi. Alexander Square, belki de son dönemdeki hassasiyetimizden bana biraz
öyle geldi ama, şimdiye kadar gördüğüm en güzel düzenlenmiş meydanlardan biri. Bi
kere meydanda hoperlörle klasik müzik yayını yapılıyor. Hepsi yenicene yapılmış
olsa da, yirmiden fazla heykel var sanırım burada ve tabii ki en görkemlisi
meydanın ortasındaki Büyük İskender.
Diğer heykellerde de, ülkenin
tarihinde yer edinmiş şahıslar ve olaylara ait birer gönderme var. İçlerinde
beni en çok etkileyeni 26 Temmuz 1963'te
meydana gelen ve bin 70 kişinin hayatını kaybettiği Üsküp depremi anısına
şehrin içine serpiştirilmiş, “Unutma, Unutturma!” heykelleri oldu.
Ve bir de çok başarılı modern
tasarımlar var...
“Kaybolan Şehir” şiirinde, Yahya
Kemal Beyatlı'nın "Üsküp ki, Şar Dağı’nda devamıydı Bursa’nın" dediği
şehrin, yukarıda saydığım özelliklerinin yanına eklenmesi gereken son bir
özelliği de bence, 2000 yılında, ülkedeki azınlıklara "hıristiyan"
bir ülkede yaşadıklarını unutturmamayı amaçlayarak, Şar Dağları’ndaki Vadno Tepesi’ne
diktikleri, gece karanlığın ortasına gökten sarkıtılmışçasına insanın gözünü
alan, şehrin her yerinden görülebilen, 66 m yüksekliğindeki haç.
0 yorum:
Yorum Gönder