Sanırım sağır sultanların bile, yapılan anti reklamlar sonucunda "Yemekteyiz" programından haberi oldu. Hani şu amacı kişilerin birbirini evlerinde ağırlayıp, aldıkları puanlar sonucunda birinci olup para kazanmaları gereken ancak aynı BBG yarışmalarında olduğu gibi evsahiplerinin Misafirlerimi nasıl daha iyi ağırlarım?, Sofram nasıl daha şık olur?, Birbiriyle uygun yemeklerden oluşan bir menü nasıl hazırlarım?, misafirlerin ise "Ben umduğumu değil bulduğumu yerim", "herşeyin ötesinde bu insan benim için hazırlarnmış, emek sarfetmiş, ona saygı göstermeliyim" vs. gibi kültürümüzün özünü oluşturan değerlerden çok uzak bir profil çizdikleri, kavganın, riyakarlığın, aşağılamanın tavan yaptığı medya platformu.
Kimdi hatırlıyamıyorum ama şu minvalde bir yazı yazmıştı: "Bakmayın siz Var mısın, Yok musun? programında herkesin birbirini çok destekler şekilde davrandığına, diğeri büyük açınca ondan daha fazla üzüldüğüne. Bu sevgi yumağının kopuşu, ortaya birini diğerinden ayıracak minikte olsa bir soru koymaya bakar." İşte "Yemekteyiz" programı bunun canlı bir örneği.
Beni insanların bu programda yaşananlara şaşırması çok şaşırtıyor. Televizyonda insanların zorla birbirine düşürüldüğü BBG'ler, birinin diğerinin kafasında bardak kırdığı sabah programları, yaşını başını almış insanları malzeme yapan evlilik programları, küfürleşmeden konuşamayan siyasi temsilciler, kulüp yöneticileri gibi örnekler, esasında ülke ve kültür seviyemizin nerelerde olduğunun çok iyi birer göstergeleri.
Malesef ne ekiliyorsa o biçiliyor. "Halk bunu istiyor" söylemi, "Halk bunu hak ediyor", hatta "Halk bundan anlıyor"a döndü, yazık. Ancak bilinsin ki, artık azınlık olsak da "Biz", bunu yemiyoruz.
0 yorum:
Yorum Gönder